gerçek

adj. true, real, factual, original, actual, authentic, genuine, rightful, truthful, right, exact, proper, literal, bona fide, dinkum, earnest, honest to god, honest to goodness, intrinsic, pucka, pukka, sincere, sterling, straight-out, substantial
--------
adv. for real
--------
n. truth, fact, reality, the real, the true, verity, veracity, low down, right, sooth, troth, actualities
* * *
1. actual
2. fact
3. genuine
4. issue of fact
5. real
6. reality
7. truth
8. veritable
9. virtual

\"real; genuine, true, authentic; factual; actual; reality; truth; fact; actuality\"

1. real, true, genuine, authentic. 2. reality, truth. 3. fact. 4. really, in truth. -leri görmek to acknowledge the facts. -leri kabul etmek to face or accept the facts. - kişi law natural person. - sayı math. real number.

s. real; genuine, true, authentic; factual; actual ¤ a. reality; truth; fact; actuality gerçeği gizlemek to hide the truth, to keep the truth back gerçeği söylemek to tell the truth, to come clean kon. gerçek adres biliş. real address gerçek anahtar actual key gerçek anomali true anomaly gerçek ayrıklık true anomaly gerçek bellek real storage gerçek biçim true form gerçek dosya real file gerçek entropi virtual entropy gerçek görüntü real image gerçek güç actual power gerçek güneş true sun gerçek katot actual cathode gerçek kerteriz true bearing gerçek kod actual code gerçek komut effective instruction gerçek kütük real file gerçek olmayan virtual gerçek öğle apparent noon gerçek sayı mat. real number gerçek sıcaklık virtual temperature gerçek tamlayıcı true complement gerçek verim actual output gerçek yüzünü açığa vurmak to throw off one's mask gerçek zaman real time

Türkçe - İngilizce sözlüğünde Türkçe gerçek kelimesinin İngilizce manası nedir? Türkçe dilindeki gerçek kelimesinin İngilizce dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. gerçek diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.