grasp

n. tutma, sımsıkı tutma, kavrama, idrak, kabza, anlama
————————
v. kapmak, tutmak, yakalamak, kavramak, anlamak
* * *
1. kavra (v.)
2. kavrama (n.)
* * *
1. verb
1) (to take hold of especially by putting one\'s fingers or arm(s) round: He grasped the rope; He grasped the opportunity to ask for a higher salary.) kavramak
2) (to understand: I can\'t grasp what he\'s getting at.) anlamak
2. noun
1) (a grip with one\'s hand etc: Have you got a good grasp on that rope?) kavrama, sıkıca tutma
2) (the ability to understand: His ideas are quite beyond my grasp.) anlayış
•
- grasping

v.kavra:n.kavrama

/gra:sp/ e. yakalamak, kavramak, tutmak; anlamak, kavramak ¤ a. sıkı sıkı tutma, kapma, kavrama, yakalama; elin yetişebileceği mesafe; kavrama, anlama, anlayış, kavrayış grasp at -e uzanmak, tutmaya çalışmak, el uzatmak

İngilizce - Türkçe sözlüğünde İngilizce grasp kelimesinin Türkçe manası nedir? İngilizce dilindeki grasp kelimesinin Türkçe dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. grasp diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.