find

n. bulma, buluş, keşif, bulgu, bulunan şey
————————
v. bulmak, keşfetmek, rastlamak, sağlamak, geçindirmek, bakmak, karara varmak
* * *
1. bul (v.)
2. buluş (n.)
* * *
1. past tense, past participle - found; verb
1) (to come upon or meet with accidentally or after searching: Look what I\'ve found!) bulmak
2) (to discover: I found that I couldn\'t do the work.) anlamak
3) (to consider; to think (something) to be: I found the British weather very cold.) düşünmek
2. noun
(something found, especially something of value or interest: That old book is quite a find!) buluş, bulgu, keşif
- find one\'s feet
- find out

v.bul:n.buluş

/faynd/ e. bulmak ¤ a. buluş, keşif, bulunan şey, bulgu find approval rağbet görmek find favour rağbet görmek find guilty suçlu bulmak find out çözmek, keşfetmek, anlamak, öğrenmek, ortaya çıkarmak; suç üstü yakalamak

İngilizce - Türkçe sözlüğünde İngilizce find kelimesinin Türkçe manası nedir? İngilizce dilindeki find kelimesinin Türkçe dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. find diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.