worm

n. kurt, kurtçuk, solucan, bağırsak kurdu, pısırık adam, içini kemiren şey, sonsuz vida, sonsuz dişli
————————
v. kurt dökmek, kurtlarını dökmek, kurt aramak, solucan gibi kıvrılarak ilerlemek, köpeğin dilaltı sinirini kesmek
* * *
kurt
* * *
[wə:m]
1. noun
(a kind of small creeping animal with a ringed body and no backbone; an earth-worm.) solucan, kurt
2. verb
1) (to make (one\'s way) slowly or secretly: He wormed his way to the front of the crowd.) ağır ağır dikkatle ilerlemek
2) (to get (information etc) with difficulty (out of someone): It took me hours to worm the true story out of him.) ağzından zorla lâf almak

kurt

/wö:m/ a. kurt, solucan; korkak, ödlek; sonsuz vida ¤ e. ilerletmek; solucanlardan arıtmak, solucanları ayıklamak worm conveyor helezoni konveyör, sarmal taşıyıcı worm feeder helisel besleyici, sarmal besleyici worm gear sonsuz dişli worm hole (kereste) kurt deliği, kurt yeniği worm wheel sonsuz dişli çarkı worm out (bilgi, vb.) elde etmek worm out of ağzından almak

İngilizce - Türkçe sözlüğünde İngilizce worm kelimesinin Türkçe manası nedir? İngilizce dilindeki worm kelimesinin Türkçe dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. worm diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.