bold

adj. cesur, gözüpek, cüretli, atılgan, cesaret isteyen; küstah, arsız, utanmaz, göze çarpan, koyu renk yazılmış; dik
* * *
1. cesur
2. koyu
* * *
[bəuld]
adjective
1) (daring or fearless: a bold plan of attack.) cüretkâr, cesur, gözüpek
2) (striking and well-marked: a dress with bold stripes.) göze çarpan, belirgin
3) ((of type) thick and clear, like this.) kalın, koyu
•
- boldly
- boldness

- bold as brass

koyu

/bould/ s. cesur, yürekli, gözü pek, atılgan; hkr. küstah, kaba, arsız, densiz; (görünüş) keskin hatlı bold as brass suratı kasap süngeriyle silinmiş

İngilizce - Türkçe sözlüğünde İngilizce bold kelimesinin Türkçe manası nedir? İngilizce dilindeki bold kelimesinin Türkçe dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. bold diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.