say

n. söz, laf, son söz
————————
v. söylemek, demek, etmek (dua), okumak (dua), bildirmek, tekrarlamak, farzetmek, varsaymak
* * *
söyle
* * *
[sei]
1. 3rd person singular present tense - says; verb
1) (to speak or utter: What did you say?; She said `Yes\'.) söylemek, demek
2) (to tell, state or declare: She said how she had enjoyed meeting me; She is said to be very beautiful.) söylemek, belirtmek
3) (to repeat: The child says her prayers every night.) tekrarlamak
4) (to guess or estimate: I can\'t say when he\'ll return.) söylemek
2. noun
(the right or opportunity to state one\'s opinion: I haven\'t had my say yet; We have no say in the decision.) söz fırsatı/hakkı
- saying
- have

- I wouldn\'t say no to

- let\'s say

- say

- say the word

- that is to say

söyle

/sey/ e. demek, söylemek; okumak; varsaymak, farz etmek, tutmak ¤ a. söz söyleme/karar verme hakkı/gücü, söz sahibi olma say no (to) reddetmek Say when (Birine sıvı bir şey koyarken durması için) Sen bana tamam de! have one's say söz söyleme fırsatı bulmak, görüşünü dile getirebilmek it goes without saying söylemeye gerek yok, gayet açık ki, tabii ki, elbette that is to say yani, demek oluyor ki they say diyorlar ki to say nothing of da cabası, hesaba katmadan You don't say (so) kon. Yok ya!, Hadi ya!, Deme ya!, Hadi canım sen de! What do you say? Ne dersin? You can say that again Aynen öyle say it with flowers mesajını çiçeklerle dile getirmek; mesajını nazikçe dile getirmek

İngilizce - Türkçe sözlüğünde İngilizce say kelimesinin Türkçe manası nedir? İngilizce dilindeki say kelimesinin Türkçe dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. say diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.