round

İngilizce round nedir, İngilizce - Türkçe sözlük round ne demek?

adj. yuvarlak, daire şeklinde, küresel, top şeklinde, tam, kesirsiz, bütün, okkalı, açık, kesin, çekinmeden, şiddetli, sert (şarap)
————————
adv. daire şeklinde, çepeçevre, boyunca, etrafına, öbür tarafa, bu tarafa
————————
n. daire, halka, çember, tur, yuvarlak şey, dizi, birbiri ardına yapılan şeyler, dilim, yaylım ateşi, tufan, raund, kanon [müz.]
————————
prep. çevresinde, etrafında, yakında, yakınında, hakkında, konusunda
————————
v. yuvarlaklaştırmak, etrafını sarmak, etrafında dönmek, etrafını dolaşmak, etrafını dolaşarak geçmek, yuvarlaklaşmak, tamamlanmak, dönmek
* * *
1. yuvarla (v.)
2. raund (n.)
3. yuvarlaklaş (v.)
4. yuvarlak (adj.)
* * *
1. adjective
1) (shaped like a circle or globe: a round hole; a round stone; This plate isn\'t quite round.) yuvarlak
2) (rather fat; plump: a round face.) şişman, dolgun, topalak
2. adverb
1) (in the opposite direction: He turned round.) ters yöne, geriye, arkaya
2) (in a circle: They all stood round and listened; A wheel goes round; All (the) year round.) dairesel, daire şeklinde
3) (from one person to another: They passed the letter round; The news went round.) elden ele
4) (from place to place: We drove round for a while.) ötede beride, öteye beriye
5) (in circumference: The tree measured two metres round.) çevresinde, çepeçevre
6) (to a particular place, usually a person\'s home: Are you coming round (to our house) tonight?) (birinin) evine
3. preposition
1) (on all sides of: There was a wall round the garden; He looked round the room.) çevresinde, etrafında
2) (passing all sides of (and returning to the starting-place): They ran round the tree.) etrafında, çevresinde
3) (changing direction at: He came round the corner.) dönerek
4) (in or to all parts of: The news spread all round the town.) her tarafına/yerine
4. noun
1) (a complete circuit: a round of drinks (= one for everyone present); a round of golf.) tam bir tur
2) (a regular journey one takes to do one\'s work: a postman\'s round.) dolaşım, uğrama, tur
3) (a burst of cheering, shooting etc: They gave him a round of applause; The soldier fired several rounds.) atım, el
4) (a single bullet, shell etc: five hundred rounds of ammunition.) mermi, bir atımlık cephane
5) (a stage in a competition etc: The winners of the first round will go through to the next.) devre, raunt, set
6) (a type of song sung by several singers singing the same tune starting in succession.) kanon
5. verb
(to go round: The car rounded the corner.) etrafını dolaşmak, dönmek
- rounded
- roundly

- roundness

- rounds

- all-round

- all-rounder

- roundabout

6. adjective
(not direct: a roundabout route.) dolambaçlı, kestirme olmayan
- round figures/numbers
- round-shouldered

- round trip

- all round

- round about

- round off

- round on

- round up

v.yuvarla:n.raund

/raund/ s. yuvarlak; yuvarlak, toparlak, top gibi ¤ be. aksi yöne, aksi yönde; bir daire şeklinde hareket ederek, başlangıç noktasına dönerek; çevresi, çevre olarak; etrafa, etrafta, çevrede, her tarafta; birinden diğerine/diğerlerine, etrafa, çevreye; daha uzun bir yoldan, dolaşarak; birisinin bulunduğu yere; civarda ¤ ilg. etrafında, çevresinde, çevresine; -e saparak/dönerek; -in her tarafını/tarafına/tarafında; ... civarında, yaklaşık ¤ a. yuvarlak şey; daire; (ekmek, sandviç, vb.) dilim; dağıtım, servis; dizi, seri; sp. tur; (boks) raunt; atış, el; kurşun, mermi; devriye; müz. kanon; herkese verilen içki, vb.; içkileri alma sırası ¤ e. dönmek, sapmak; yuvarlaklaştırmak; yuvarlaklaşmak in round figures/numbers yuvarlak hesap ile, yaklaşık round angle mat. 360°'lik açı, tümaçı round file yuvarlak eğe, sıçan kuyruğu eğe round head yuvarlak baş round-head buttress dam yuvarlak başlı payandalı baraj round-headed yuvarlak başlı round-hole screen yuvarlak delikli elek round nut silindirik somun, yuvarlak somun round-robin system biliş. değişmez zaman paylaşım sistemi round table herkesin eşit konumda olduğu toplantı, yuvarlak masa toplantısı round the bend kon. deli, üşütük round timber orm. tomruk round trip gidiş-dönüş, gidiş-dönüş yolculuğu round voyage ring seferi round off yuvarlak hale getirmek; (konuşma, şenlik, vb.) bitirmek, sonunu getirmek; (gemi) göndürmek, yönünü değiştirmek round up bir araya toplamak; (suçluları) yakalamak; (hesap, sayı) yuvarlamak, yuvarlak hesap yapmak the other way round tam aksi, tam tersine


İngilizce - Türkçe sözlüğünde İngilizce round kelimesinin Türkçe manası nedir? İngilizce dilindeki round kelimesinin Türkçe dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. round diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Was this article helpful?

93 out of 132 found this helpful