linear

adj. çizgisel, doğrusal, birinci derece, linear
* * *
doğrusal
* * *
[\'liniə]
adjective (of, consisting of or like a line or lines.) çizgisel, doğrusal

doğrusal

/'liniı/ s. doğrusal, çizgisel linear accelerator fiz. lineer hızlandırıcı, doğrusal hızlandırıcı, doğrusal ivdireç linear amplifier elek. lineer amplifikatör, doğrusal yükselteç linear distortion elek. doğrusal distorsiyon linear element mat. doğrusal eleman, doğrusal öğe linear equation mat. doğrusal denklem linear interpolation mat. lineer interpolasyon, doğrusal içdeğerbiçim linear measure uzunluk ölçüsü linear modulation elek. doğrusal modülasyon linear molecule doğrusal molekül linear motor elek. lineer motor linear oscillator fiz. doğrusal osilatör linear programming biliş. doğrusal programlama linear rectification elek. lineer doğrultma linear rectifier elek. doğrusal redresör, doğrusal doğrultmaç linear regression lineer regresyon, doğrusal bağlanım linear resistor elek. lineer direnç linear scan elek. doğrusal tarama linear space mat. doğrusal uzay, doğru-uzay linear sweep elek. lineer süpürme linear transducer elek. lineer dönüştürücü linear transformation mat. doğrusal dönüşüm linear unit biliş. doğrusal birim linear velocity lineer hız, çizgisel hız

İngilizce - Türkçe sözlüğünde İngilizce linear kelimesinin Türkçe manası nedir? İngilizce dilindeki linear kelimesinin Türkçe dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. linear diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.