köşe

adj. beardless
* * *
1. corner
2. vertice
3. zag
4. corner (n.)

\"corner; nook; (gazetede) column\"

\"1. corner. 2. out-of-the-way place, secluded spot, nook. - başı 1. street corner. 2. corner, situated at a corner. - bucak every nook and cranny. -sine/-ye çekilmek to live a quiet, simple life; to withdraw from the center of the stage; to withdraw from public life. -yi dönmek to make good, get where one wants to be in life, attain the (socioeconomic) status one has wished to achieve. - kadısı person who hates to be inconvenienced, person who loves his comforts. - kapmaca children´s game puss in the corner. \"

a. corner; nook; (gazetede) column köşe atışı corner kick köşe başı street corner köşe bucak every nook and cranny kon. köşe kadısı bone-idle hkr. köşe kapmaca puss-in-the corner köşe rendesi edge plane köşe silmesi corner bead köşe takozu corner block köşe taşı corner stone, quoin köşe tuğlası angle brick köşe vuruşu corner, corner kick köşe yazarı columnist köşeye sıkışmak to be up against the wall, to be snookered köşeye sıkıştırmak to corner, to drive sb into a corner köşeyi dönmek to strike it rich kon., to feather one's (own) nest hkr.

Türkçe - İngilizce sözlüğünde Türkçe köşe kelimesinin İngilizce manası nedir? Türkçe dilindeki köşe kelimesinin İngilizce dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. köşe diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.