keskin

adj. sharp, sharp-edged, cutting, keen, pungent, severe, stinging, strong, incisive, acute, piquant, acrid, biting, bitter, blazing, dead, deep, edged, exquisite, keen edged, mordacious, nipping, nippy, piercing, poignant, pointed, quick, sharp-cut
--------
keskin (bakış)
adj. penetrating, penetrative, searching
--------
keskin (yüz hatları)
adj. chiseled, chiselled [Brit.]
* * *
1. acrid
2. sharp
3. tangy
4. trenchant
5. biting (n.)

\"sharp; tart, bitter, pungent, piquant, acrid; keen, acute; severe; (ses) shrill, strident; (rüzgâr) cutting\"

1. sharp. 2. pungent. 3. keen, acute. 4. severe. 5. slang sodomite, bugger, buggerer. - akıl/zekâ keramete kıç attırır. proverb A very clever person can almost work miracles. - gözlü eagle-eyed, keen of vision. - nişancı marksman, a dead shot. - sirke kabına/küpüne zarar/zarardır. proverb A bad temper harms its possessor most. - viraj sharp or hairpin curve. - zekâlı incisively intelligent, very clever.

s. sharp; tart, bitter, pungent, piquant, acrid; keen, acute; severe; (ses) shrill, strident; (rüzgar) cutting keskin ağız sharp edge keskin dönüş sharp curve keskin gözlü eagle-eyed keskin kenar edge keskin nişancı dead shot keskin viraj hairpin bend, sharp bend

Türkçe - İngilizce sözlüğünde Türkçe keskin kelimesinin İngilizce manası nedir? Türkçe dilindeki keskin kelimesinin İngilizce dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. keskin diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.