bulaşık

n. dishes

\"dirty dishes, dishes; smeared over; soiled, dirty\"

\"1. dirty dishes. 2. smeared, bedaubed, soiled; tainted. 3. disreputable, suspect, shady, unlawful, improper. 4. clinging, annoying, pestiferous. - bezi dishcloth, dishrag. - deniz mined waters. - gemi ship with a bad bill of health. - iş something unlawful, shady piece of business. - makinesi dishwasher (machine). - patenti foul bill of health. - suyu dishwater. - suyu gibi (tasting or looking) like dishwater.\"

a. dirty dishes, dishes ¤ s. smeared over; soiled, dirty bulaşık bezi dishcloth bulaşık damlalığı dish drainer, dish rack bulaşık makinesi dishwasher bulaşık suyu gibi (tasting) like dish-water bulaşık suyu dish-water, washing-up water bulaşık tası dishpan bulaşık teknesi kitchen sink bulaşık yıkamak to wash up, to do the washing-up, to do the dishes

Türkçe - İngilizce sözlüğünde Türkçe bulaşık kelimesinin İngilizce manası nedir? Türkçe dilindeki bulaşık kelimesinin İngilizce dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. bulaşık diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.