avant

I
prép
1 temps önce [\'œnʤe]
◊ avant la tombée de la nuit — gün batmadan önce
◊ arriver avant les autres — öbürlerinden önce varmak
◊ avant de venir — gelmeden önce
◊ avant que qqn (n\')arrive — biri gelmeden önce
2 espace -den önce
◊ Tournez à gauche avant le carrefour. — Dörtyola gelmeden önce sola dönünüz !
3 avant tout herşeyden önce
◊ Il faut avant tout les avertir. — Herşeyden önce onlara haber vermeli.
II
adv
1 plus tôt önce [\'œnʤe]
◊ deux heures avant — iki saat önce
2 dans l\'espace önce [\'œnʤe]
◊ La poste est juste avant. — Postane hemen önce.
3 en avant öne
◊ se pencher en avant — öne eğilmek
III
n m
1 partie antérieure ön [œn]
◊ l\'avant d\'une voiture — otomobilin önü
2 aller de l\'avant ilerlemek
IV
adj inv
ön [œn]
◊ les roues avant — ön tekerlekler

  /avañ / prép -den önce * nm ön; sp. forvet; (gemi) pruva à l'avant önde avant de önce avant tout her şeyden önce d'avant geçen en avant ileri en avant de -nın önünde le jour d'avant geçen gün se mettre en avant öne geçmek

Fransızca - Türkçe sözlüğünde Fransızca avant kelimesinin Türkçe manası nedir? Fransızca dilindeki avant kelimesinin Türkçe dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. avant diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.