electrostatic

adj. elektrostatik
* * *
1. durgun yüklü
2. statik elektriğe ait

statik elektriğe ait

/ilektrou'stetik/ s. elektrostatik, durukyük electrostatic adhesion elek. elektrostatik yapışma electrostatic attraction elek. elektrostatik çekim electrostatic bond kim. elektrostatik bağ electrostatic coupling elek. elektrostatik kuplaj electrostatic deflection elek. elektrostatik sapma electrostatic energy elek. elektrostatik enerji electrostatic field elek. elektrostatik alan, durukyük alanı electrostatic flux elek. elektrostatik akı electrostatic focusing elek. elektrostatik odaklama, elektron demeti odaklanması electrostatic generator elek. elektrostatik jeneratör, durukyük üreteci electrostatic hysteresis elek. elektrostatik histerezis electrostatic induction elek. elektrostatik endüksiyon electrostatic Kerr effect elek. elektrostatik Kerr etkisi electrostatic lens elek. elektrostatik mercek electrostatic memory biliş. elektrostatik bellek electrostatic precipitation elektrostatik çökelme electrostatic precipitator elektrostatik çökeltici, elektrostatik filtre electrostatic printer biliş. elektrostatik yazıcı electrostatic screen elek. elektrostatik ekran electrostatic shield elek. elektrostatik ekran electrostatic speaker elek. elektrostatik hoparlör electrostatic storage biliş. elektrostatik bellek electrostatic unit elektrostatik birim electrostatic voltmeter elek. elektrostatik voltmetre electrostatic wattmeter elek. elektrostatik watmetre

İngilizce - Türkçe sözlüğünde İngilizce electrostatic kelimesinin Türkçe manası nedir? İngilizce dilindeki electrostatic kelimesinin Türkçe dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. electrostatic diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.