wait

interj. bekleyin
————————
n. bekleme, bekleyiş, pusu
————————
v. beklemek, kalmak, bekletmek, servis yapmak, garsonluk yapmak
* * *
bekle
* * *
[weit]
1. verb
1) ((with for) to remain or stay (in the same place or without doing anything): Wait (for) two minutes (here) while I go inside; I\'m waiting for John (to arrive).) beklemek
2) ((with for) to expect: I was just waiting for that pile of dishes to fall!) beklemek, sanmak
3) ((with on) to serve dishes, drinks etc (at table): This servant will wait on your guests; He waits at table.) servis yapmak, hizmet etmek
2. noun
(an act of waiting; a delay: There was a long wait before they could get on the train.) bekleme, bekleyiş, gecikme
- waiter
- waiting-list

- waiting-room

bekle

/weyt/ e. beklemek ¤ a. bekleme, bekleyiş keep sb waiting birini bekletmek wait at table servis yapmak wait for dead men's shoes mirasa konmak wait on hizmet etmek, servis yapmak wait on sb hand and foot canla başla hizmet etmek wait up for sb birini beklemek için yatmamak have a long wait uzun süre beklemek lie in wait pusuya yatmak wait state biliş. bekleme durumu wait time biliş. bekleme zamanı

İngilizce - Türkçe sözlüğünde İngilizce wait kelimesinin Türkçe manası nedir? İngilizce dilindeki wait kelimesinin Türkçe dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. wait diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.