minute

adj. ufacık, minik, önemsiz, ayrıntılı, dakik
————————
n. dakika, an
————————
v. tutanak tutmak, zabıt tutmak, saat tutmak
* * *
dakika
* * *
I [\'minit]
noun
1) (the sixtieth part of an hour; sixty seconds: It is twenty minutes to eight; The journey takes thirty minutes; a ten-minute delay.) dakika
2) (in measuring an angle, the sixtieth part of a degree; sixty seconds: an angle of 47° 50′ (= forty-seven degrees, fifty minutes).) dakika
3) (a very short time: Wait a minute; It will be done in a minute.) an, lâhza
4) (a particular point in time: At that minute, the telephone rang.) an, dakika
5) ((in plural) the notes taken at a meeting recording what was said: The chairman asked for this decision to be recorded in the minutes.) tutanaklar
•
- minute hand
- the minute that

- the minute

- to the minute

- up to the minute
II
adjective
1) (very small: The diamonds in the brooch were minute.) çok küçük
2) (paying attention to the smallest details: minute care.) çok ince, etraflı
•
- minutely
- minuteness

dakika

/'minit/ a. dakika; kısa süre, an; tutanak, zabıt ¤ /may'nyu:t/ s. çok küçük; çok titiz, ayrıntılı, dikkatli minute hand (saat) yelkovan, dakika kolu the minute (that) -ir -mez, yapar yapmaz

İngilizce - Türkçe sözlüğünde İngilizce minute kelimesinin Türkçe manası nedir? İngilizce dilindeki minute kelimesinin Türkçe dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. minute diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.