jar

n. kavanoz, bira bardağı, çatlak ses, gıcırtı, sarsılma, şok, kavga, didişme
————————
v. gıcırdamak, gıcırdatmak, çatlak ses çıkarmak, kulak tırmalamak, uymamak, çatışmak, karşıt olmak, kavga etmek, didişmek, sarsmak, sarsılmak
* * *
1. kavanoz
2. tırmala (v.)
3. kavanoz (n.)
* * *
I
noun
(a kind of bottle made of glass or pottery, with a wide mouth: She poured the jam into large jars; jam-jars.) kavanoz, çömlek
II
past tense, past participle - jarred; verb
1) ((with on) to have a harsh and startling effect (on): Her sharp voice jarred on my ears.) bozuk ve çatlak ses çıkartmak
2) (to give a shock to: The car accident had jarred her nerves.) sarsmak, kötü etkilemek
•
- jarring

kavanoz

/ca:/ a. kavanoz; şok, sarsıntı ¤ e. kulak tırmalamak; sarsmak; (with ile) uyuşmamak, gitmemek, uyumsuzluk oluşturmak

İngilizce - Türkçe sözlüğünde İngilizce jar kelimesinin Türkçe manası nedir? İngilizce dilindeki jar kelimesinin Türkçe dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. jar diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.