immediate

adj. yakın, hemen, derhal, acil, şu an ki, doğrudan, dolaysız, en yakın olan
* * *
1. acele
2. acil
* * *
[i\'mi:diət]
1. adjective
1) (happening at once and without delay: an immediate response.) ivedi, acil
2) (without anyone etc coming between: His immediate successor was Bill Jones.) en yakın
3) (close: our immediate surroundings.) yakın
•
- immediately
2. conjunction
(as soon as: You may leave immediately you finish your work.) olur olmaz, yapar yapmaz

acil

/i'mi:diıt/ s. acele, acil, çabuk; en yakın; şimdiki, hazır; araçsız, vasıtasız immediate access biliş. anında erişim, çabuk erişim immediate address biliş. anlık adres, çabuk adres, hazır adres immediate addressing biliş. anında adresleme, çabuk adresleme immediate constituent dolaysız kurucu immediate order hemen emri immediate payment peşin ödeme immediate processing biliş. anında işlem

İngilizce - Türkçe sözlüğünde İngilizce immediate kelimesinin Türkçe manası nedir? İngilizce dilindeki immediate kelimesinin Türkçe dilindeki manasını yukarıda okuyabilirsiniz. immediate diğer dillerde anlamlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.